2 Mart 2012 Cuma

leblebi dense de leblebiyi anlamamak

bazı meyve veya sebzelerimiz var, bunları çok sık da tüketiyor olsam nerede ve nasıl yetiştikleri hakkında zerre kadar fikrim yok. hatta sebze, meyve veya baklagil denilen muammalar evrenine mi dahiller bunu da hiç bilemiyorum. nohut, pirinç, bulgur, makarna bunlardan birkaçı. nohutu ağaçta yetişirken hayal edemiyorum mesela, ama topraktan fışkıran nohutlar da çok saçma geliyor. peki bu nohutlar ne yapıyorlar? çiçeklerin ortalarında belirmeleri bana olası geliyor, istiridye ve inci kavramından yola çıkarak.
bugün beyaz leblebi almaya çalışırken bana '' nohut yani değil mi ? '' diye soran kıza '' ben, nohut, ben hiç bilemiyorum ya, nohut değil galiba '' gibi '' i don't speak turkish i'm really sorry'' den daha manalı olmayan bir cümle kurmamın ardından, googlea nohut yazmayı aklımın bir köşesine not ederek eve geldim. sonraki aramlarımı da pirinç, limon meyve midir, salatalık sebze midir, makarna nasıl oluyor gibi mühim hususlarda yapmayı planlıyorum. öğrendiğim bu bilgilerin hayatımın hiçbir noktasında hava atmama imkan vermeyecek olmasını doğadan kopmuş kentli insanın yalnızlığına bağlayabilirim, ama bunu tabi ki yapmıyorum, bugün Uzak çözümlemesi yaparken kusturacak kadar kentli insan denildi çünkü.
peki google olmasa ne yapardık? bunu düşünmek için beş dakikamızı ayıralım ve googleımızın değerini bilelim, langur lungur konuşmayalım lütfen. selamlar.

2 yorum:

  1. gugıl amca için hiçbir zaman langur lungur konuşmadım.

    YanıtlaSil
  2. seni zaten biliyoruz hafız, ayıbediyorsun.

    YanıtlaSil