12 Eylül 2012 Çarşamba

evde annem olmayınca, babamla ben neşeli olmaya çalışan üzgün insanlarmışız hissine kapılıyorum. sabahları, ikindi vakitleri içimi ürkeklik kaplıyor, güneşten, yaprakların gölgelerinden, serin evden sıkılıyorum, annemin uyanmakla geliveren neşesini arıyorum, onun neşesi hiç bitmiyor, benimki sanki içimden çekiliyor yalnızken. 
onun yanında, o neşeli, ben uykulu ve somurtkankenki sabahların kendiliğindenliği, düşünmeden her şeyin birbirini takip edişi ve o günlük işlerin içinde kaybolup gitme hali, tek başımayken normalde olması gerekenlerin mekanik bir tekrarı gibi görünüyor.
sanki içimde hep ama hep üzüntü var da, annemi görünce unutuyorum onu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder