sevgili dostum,
rüyamda Stephen King'in bizim okulda hoca olduğunu gördüm, ben de evdeki külliyatı toplayıp imza istemeye gidiyordum falan. çok severim kendisini ( kendisini dediğimde bir büyümüş ve küçülmek isteyen kız hissiyatı yaşayıp irkildim dostum ), korkmanın ve heyecanlanmanın yanında edebi bir keyif de alıyorum yani okurken, neyse. okulda bir hocamız var, bize çok kitap önerince ve kitapların maliyetinin fazla olduğu hakkında sızlanmalar gelince gidip kitap çalmamızı öğütlüyor. hapse girersek yahut kitapçının gizli saklı bir mahzeninde dayak yersek - fırat budacı - , o kurtaracak bizi çünkü. bu insan elli yaşında, ikiz kızları var ve 10 yazıyla on yaşlarında görünen bir öğrencisiyle çıkıyor senelerdir, kız ona HOCAM diyor ve ben kendimi asit kuyularına atmak arzusuyla uzaklaşıyorum yani.
İstanbuldayım ve burası çok güzel dostum, hava bile güzel inanmazsın. Ve fekat yine hasta olmayı başarabildim -evimizin igloluğundan, benim suçum değil. bugün burnum aka aka bindiğim otobüste gidip bir adamın yanına oturdum, önde karısı ve çocuğu oturuyordu ve adam ben yanına oturunca çocuğunu kaldırıp kendi yanına oturttu, beni de karısının yanına postaladı. ben de '' gerek yoktu, teşekkürler '' gibi bir şeyler geveledim. olaya bireysel açıdan yaklaşınca iyi oldu zira otobüste adamların yanına oturmaktan hiçbir zaman hazzetmiyorum, birincisi iri oluyorlar ve temas etmek kaçınılmaz oluyor, ikincisi de pek çoğu bildiğin moron olduğu için bacaklarını yüz seksen derece açıp erkeklik taslıyorlar falan. dolayısıyla iyi oldu yani.
beklediğini yapıp olaya toplumsal açıdan falan yaklaşmayacağım ama, zira toplumsal yaklaşımlar beni bozar yani, bilirsin.
annem televizyondaki sihirli dadı filmi için ısrarla beni yukarı çağırıyor, dolayısıyla gitmeliyim dostum, sevgiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder